Şirketler Hukuku Kapsamındaki Yenilikler

I. Giriş

Yılın başında, özellikle Avusturya ve Almanya'da şirketler hukuku alanında önemli reformlar yapıldı. Ancak Çin'de de yıl ortasından itibaren şirketler hukukunda kapsamlı değişiklikler yapılacaktır.

Avusturya'da şirketler kataloğu yeni bir yasal formu da içerecek şekilde genişletildi. "Esnek Sermaye Şirketi" ile 1 Ocak 2024'ten itibaren ticari faaliyetlerin yeni bir yasal formda yürütülmesi mümkün hale gelmiştir. Aşağıdaki yazının Avusturya ile ilgili olan bölümü, esnek sermaye şirketinin nasıl kurulduğunu, hangi organların gerekli olduğunu, esnek sermaye şirketinin normal bir GmbH'ya (limited şirket) kıyasla ne gibi avantajlar sunduğunu ve son olarak bir GmbH'nın esnek sermaye şirketinin yasal biçimine nasıl dönüştürülebileceğini göstermektedir.

Almanya'da 1 Ocak 2024 tarihi itibariyle Alman Ortaklık Hukuku Modernizasyon Yasası (kısaca MoPeG [Personengesellschaftsrechtsmodernisierungsgesetz]) yürürlüğe girmiştir. Alman Medeni Kanunu'nun tarihi 1 Ocak 1900'e dayanmaktadır, yani 120 yıldan uzun bir süre önce kabul edilmiştir. O zamandan beri ortaklık hukukunda köklü bir reform yapılmamıştır. Geçen yüzyıl boyunca, ortaklıkların gelişimi yalnızca içtihat hukuku ve hukuk bilimi ile karakterize edilmiştir. Ancak 1 Ocak 2024 itibariyle yapılan reformlarla, yazılı olmayan en önemli ilkeler artık kanunla güvence altına alınmıştır. Makalenin Almanya ile ilgili bölümü, en önemli reformlara ve değişikliklere genel bir bakış sunmaktadır.

Çin'de limited şirketlere yönelik kapsamlı değişiklikler 1 Temmuz 2024 tarihinde yürürlüğe girecek olup, bu değişiklikler özellikle yabancı sermayeli şirketleri ve ilgili yönetimlerini etkileyecektir.

Fransa ile ilgili bölüm, 25 Temmuz 2023 tarihli ve 2023-657 sayılı Kararname'nin ardından gelen en önemli değişiklikleri özetliyor. Kararname ile bir şirketin sermayesi için eşik değerler, şirketin bilanço toplamına bağlı olarak belirlenmiştir.

İtalya raporu, uzun gecikmelerin ardından 9 Nisan 2024 tarihinden itibaren yürürlüğe giren özel hukuk tüzel kişileri, tröstler ve benzeri tüzel kişiliklerin gerçek sahiplerini açıklama yükümlülüğünü ele almaktadır.

Slovakya'da, ticari şirketlerin ve kooperatiflerin dönüşümüne ilişkin yeni bir kanun 1 Mart 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kabul edilmiştir. Makale, değişikliklerle ilgili ilk genel bakışı sunmaktadır.

Türkiye'ye ilişkin makalede, limited şirketler ve anonim şirketlerde asgari sermayenin artırılmasına ilişkin değişiklikler özetlenmektedir.


Ülkelere Genel Bakış

II. Almanya

1 Ocak 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Almanya'da ortaklık hukukunda önemli bir değişiklik yapılmıştır. Ortaklık Hukuku Modernizasyon Yasası (MoPeG) bu tarihte yürürlüğe girmiştir. Bu kapsamda, adi ortaklıkların tescili için yerel mahkemelerde yeni bir sicil oluşturuldu. Bir mülk edinmek veya satmak isteyen bir GbR (Gesellschaft bürgerlichen Rechts [adi ortaklık]) için kayıt zorunludur. 1 Ocak 2024'ten itibaren bir GbR'nin (adi ortaklık) bir GmbH'nin (limited şirket) hissedarlar listesine girebilmesi için şirketin daha önce şirket siciline kaydedilmiş olması gerekmektedir.

1. Medeni Hukuk kapsamında yasal olarak kurulmuş ve yasal olarak kurulmamış şirketler arasındaki fark

Yeni yasa, yasal olarak kurulmuş ve yasal olarak kurulmamış GbR arasında ayrım yapmaktadır. Bir GbR, tüm ortakların rızasıyla hukuki işlemlere katılırsa veya yeni şirket siciline kaydedilirse yasal ehliyete sahiptir. Hukuki ehliyet, şirket şirket siciline kaydedilmemiş olsa bile hukuki işlemlere katılım temelinde de mevcut olabilir. Şirketin amacı müşterek bir isim altında bir işin yürütülmesi ise, BGB (Bürgerliches Gesetzbuch [Alman Medeni Kanunu]) yeni versiyon Madde 705 paragraf 3 uyarınca yasal işlemlere müştereken katılma niyeti varsayılır. Hukuki ehliyete sahip bir GbR, kendi adı altında sözleşmeler akdedebilir veya dava açabilir ya da dava edilebilir.

Bir GbR, şirket siciline kaydedilmesi durumunda, adında “eingetragene Gesellschaft bürgerlichen Rechts” ("medeni hukuka göre kayıtlı şirket") veya "eGbR” son ekini taşımakla yükümlüdür. Bir GbR'de hiçbir gerçek kişi hissedar olarak sorumlu değilse, sorumluluğun sınırlandırılması, örneğin "GmbH & Co. eGbR" veya "sınırlı sorumlu eGbR" son eki ile adda belirtilmelidir. Şirketin adı, kayıtlı ofisi ve adresi, hissedarlara ilişkin bilgiler ve temsil yetkisi şirket sicilinde yayınlanmalıdır.

Şirket siciline kayıt, günlük yasal işlemleri basitleştirmelidir. eGbR'yi temsil edebilecek kişiler şirket sicilinde açıkça belirtildiği için, bu durum olası sözleşme ortakları için yasal kesinlik sağlar. Madde 15 (1) HGB (Handelsgesetzbuch [Alman Ticaret Kanunu]) ile bağlantılı olarak Madde 707 a (3) BGB (yeni versiyon) uyarınca güvenin korunması söz konusudur. Şirket sicilinde bir kayıt olmadan, harici kişilerin temsil düzenlemelerini kontrol etmesi çok daha zor ve belirsizliklerle doludur. Bir GbR'nin olası sözleşme ortakları ana sözleşmenin sunulmasını talep edebilir. Ancak, bir GbR'nin ana sözleşmesi herhangi bir şekilde değiştirilebileceğinden, harici üçüncü taraflar ana sözleşmenin kendilerine sunulduktan sonra değişmeden uygulanmaya devam edeceğine güvenemezler. Temsil yetkisi olmayan bir temsilcinin şirket adına hareket etmesi halinde, şirket hukuki işlemden sorumlu değildir. GbR ile gerçekten sözleşme yapmak isteyen kişi, yalnızca temsil yetkisi olmadan temsilci gibi eden kişiyi sorumlu tutabilir. Bu nedenle, bir şirketin şirket siciline kaydedilmesi güven artırıcı bir önlem olabilir.

2. Ortakların temsil yetkisi ve ana sözleşmelerdeki çoğunluk şartlarına ilişkin önceki düzenlemelerin geçerliliğinin devam etmesi

Önceki yasal durumda olduğu gibi, ana sözleşmede GbR hissedarlarının tek başına temsil yetkisine sahip olduğu veya iki hissedarın şirketi ancak birlikte temsil edebileceği düzenlenmeye devam edilecektir. Sadece hissedarlar şirketi temsil etme yetkisine sahiptir. Üçüncü tarafların GbR'yi temsil edebilmesi için yine de bir vekaletname gerekmektedir. Yönetici hissedarlar, yeni yasal düzenlemeler kapsamında bir işlemin başka bir yönetici ortak tarafından yürütülmesine de itiraz edebilirler; itiraz durumunda işlem durdurulmalıdır. Hissedarlar, ana sözleşmede hissedar kararlarının kabulü için çoğunluk şartlarını kabul etme yetkisine sahip olmaya devam edecektir.

3. Geçmişte kararlaştırılan sorumluluk sınırlamalarının geçersizliği

Üçüncü şahıslara karşı sorumluluğun sınırlandırılmasına ilişkin daha önce kararlaştırılmış olan hükümler MoPeG'nin (Ortaklık Hukuku Modernizasyon Yasası) bir sonucu olarak etkisiz hale gelmiştir. § BGB Madde 720 (3) (yeni versiyon) ayrıca temsil yetkisine ilişkin her türlü kısıtlamanın üçüncü taraflar karşısında geçersiz olduğunu öngörmektedir.

MoPeG, bir GbR'nin ortaklarının kişisel sorumluluğunun sınırlandırılmasına izin vermemektedir. Bir GbR'nin ortakları, yeni ve eski yükümlülükler için sınırsız sorumluluğa sahiptir. Eğer cebri icra hissedarlara karşı da uygulanacaksa, hukuki ihtilaf sadece şirkete karşı değil, aynı zamanda hissedarlarına karşı da yürütülmelidir.

4. Şirket hisselerinin devir ve intikali

Daha önce olduğu gibi, bir şirket hissesinin devri diğer hissedarların rızasını gerektirir. Rıza, ana sözleşmede de verilebilir. Buna ek olarak, yeni yasal düzenlemede şirketin kendi hisselerini iktisap edemeyeceği açıklığa kavuşturulmuştur. Bu açıdan GbR, bu açıdan kendi hisselerine sahip olabilen bir GmbH'dan (limited şirket) farklı olmaya devam etmektedir. Şirket hisselerinin terekeye dahil edilmesi ve şirketin mirasçılarla devam ettirileceğinin kararlaştırılması durumunda, şirket payı miras kotasına uygun olarak her mirasçıya kanunen tahakkuk edilir. Bir GbR hissesine mirasçılar topluluğu şeklinde yasal halefiyet mümkün değildir.

5. Bir hissedarın ölümü nedeniyle bir GbR’nin feshedilmemesi

Daha önce, medeni hukuk kapsamındaki bir ortaklık, ana sözleşmesinde şirketin kalan hissedarlar tarafından devam ettirileceği veya ölen hissedarın yerine varisinin GbR'de ortak olacağı kararlaştırılmadıkça, bir ortağın ölümü ile feshediliyordu. MoPeG'e göre, bir hissedarın feshi veya ölümü durumunda, ilgili kişiler şirketten ayrılır. Ayrıca, bir hissedar, malvarlığı üzerinde iflas davası açılmasıyla birlikte şirketten ayrılır. Bu durum, bir hissedarın üyeliğinin özel bir alacaklı tarafından sona erdirilmesi veya haklı bir nedenle şirketten çıkarılması durumunda da geçerlidir. Bu yasal çekilme gerekçelerinden ana sözleşmede feragat edilemez. Öte yandan, ana sözleşmede bir hissedarın ölümü halinde varisinin veya varislerinin ölen hissedarın yerine geçeceği kararlaştırılabilir. Bir mirasçı ölen ortağın yasal halefi olursa, şirket ticaret siciline de bu şekilde kaydedilebiliyorsa, şahsen sorumlu bir ortak olarak konumunun sınırlı bir ortaklık payına dönüştürülmesini talep edebilir. Mirasçının talebi kabul edilmezse veya şirketin ticaret siciline komandit ortaklık olarak tescili mümkün değilse, herhangi bir ihbar süresine uymaksızın şirketteki üyeliğini sona erdirebilir.

6. Şirket süresi ve ihbar sürelerine ilişkin düzenlemeler

Hissedarlar, belirsiz bir süre için akdedilen bir şirketi, bir takvim yılının sonuna kadar üç ay önceden bildirimde bulunarak feshedebilirler. Belirli bir süre için ortaklık kurmak da hala mümkündür. § BGB madde 725 paragraf 1'deki (yeni versiyon) yeni yasal hükümden farklı iptal süreleri de kararlaştırılabilir.

7. Hukuki ehliyeti olmayan adi ortaklıklara ilişkin yeni düzenlemeler

§ BGB'nin 740. maddesinin 1. fıkrasına (yeni versiyon) göre, hukuki ehliyeti olmayan bir GbR'nin mal varlığı yoktur. Dolayısıyla, sadece ortaklar arasındaki iç ilişkinin düzenlenmesi gerekmektedir. Hukuki ehliyeti olmayan bir GbR'nin ortakları arasındaki hukuki ilişki için, hukuki ehliyete sahip GbR alanındaki bireysel düzenlemeler uygun şekilde uygulanacaktır.

III. Avusturya

1 Ocak 2024 tarihinden itibaren Avusturya'da yeni bir şirket türü olan "esnek sermaye şirketi" (Flexible Kapitalgesellschaft) kurulmuştur. Bu, özellikle start-up'ların ve kurucuların ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlamaktadır. Ancak, esnek sermaye şirketinin yasal şeklini seçmek, start-up dışında da ilginç bir seçenek olabilir. Mevcut limited şirketler için bile esnek sermaye şirketine dönüşüm cazip olabilir. Bu bültende size esnek sermayeli şirketlere ilişkin genel bir bakış sunuyor ve en önemli soruları yanıtlıyoruz.

1. Esnek sermaye şi̇rketi̇nin asgari̇ sermayesi̇ nedi̇r?

Bir esnek sermaye şirketinin asgari sermayesi 10.000 EUR'dur ve en az 5.000 EUR nakit olarak ödenmelidir. Bir GmbH'nin asgari sermayesi de, esnek sermaye şirketi uygulamaya konduğunda genel olarak 10.000 EUR'ya (35.000 EUR'dan) düşürüldüğünden, esnek sermaye şirketi ile GmbH arasında bu açıdan bir fark yoktur.

Bir hissedarın sermaye katkısı, esnek sermaye şirketi durumunda en az 1 EUR olmalıdır (buna karşılık, GmbH yasası uyarınca asgari sermaye katkısı 70 EUR'dur). İşletme değeri hisseleri söz konusu olduğunda (bkz. aşağıda), sadece bir sentlik bir sınır bile vardır. Bu, bir GmbH'ye göre daha düşük hissedarlıklara izin verir - bu seçenek özellikle çalışan hissedarlıkları için önemlidir.

2. Esnek Sermaye Şirketi nasıl kurulur?

Esnek Sermaye Şirketinin kuruluşu, bir Limited Şirketin kuruluşuna benzer:

İlk adım olarak, bir ana sözleşmenin imzalanması gerekmektedir. Bu sözleşme, noter tarafından düzenlenmiş bir belge şeklinde olmalıdır. Şirket müdürleri doğrudan ana sözleşmede atanmamış ise, müdürlerin atanması için bir ortaklar kararı gereklidir. Bu karar, noter tarafından onaylanmış şekilde imzalanmalıdır. Şirket müdürleri (noter onaylı) bir imza sirküleri sunmalı ve sermaye katkı paylarının ödendiğine dair kanıtla birlikte esnek sermeye şirketinin kuruluşunu şirket siciline kaydettirmelidir. Şirket sicil başvurusu, tüm şirket müdürlerinin noter tasdikli imzasını gerektirir.

Bununla birlikte, bir limited şirkette olduğu gibi, esnek sermaye şirketinde de "elektronik olarak kolaylaştırılmış kuruluş" mümkündür: Böyle bir seçenek, (i) şirketin aynı zamanda tek genel müdür olacak tek bir hissedarı olması, (ii) sermayenin 10.000 EUR olması ve bunun 5.000 EUR’luk kısmının ödenmiş olması ve (iii) ana sözleşmenin (kuruluş belgesi) yalnızca belirli bir asgari içeriğe sahip olması durumunda söz konusu olur. Bu durumda, ana sözleşme (kuruluş beyanı) noter belgesi şeklinde olmak zorunda değildir. İmza sirküleri verme işlemi, sermayenin yatırılacağı kredi kuruluşu aracılığıyla gerçekleştirilir. Şirket siciline kayıt, şirket hizmetleri portalı (Unternehmensserviceportal – USP) üzerinden gerçekleşir.

3. Esnek Sermaye Şirketinde hangi organlar öngörülmüştür?

Her durumda, bir esnek sermaye şirketinin organları yönetim kurulu ve genel kuruldur. Kanunda daha detaylı olarak tanımlanan durumlarda (özellikle 300'den fazla çalışanın bulunması gibi) bir denetleme kurulu oluşturulmalıdır. Bu durumlar temel olarak, bir GmbH'nın da bir denetleme kurulu oluşturması gereken durumlarla aynıdır. Ayrıca, bir esnek sermaye şirketi, Şirketler Hukuku’na göre en azından “orta ölçekli bir şirket” ise, bir denetim kurulu oluşturulmalıdır. Bu durum bir esnek sermaye şirketinin aşağıdaki üç özellikten en az ikisini aşması durumunda geçerlidir:

  • 5 milyon EUR bilanço toplamı,
  • 10 milyon EUR satış geliri,
  • Yıllık ortalama 50 çalışan.

Diğer organlar (örneğin, bir danışma kurulu) isteğe bağlı olarak kurulabilir.

4. Esnek Sermaye Şirketinin ortakları nasıl karar alabilir?

Esnek sermaye şirketinin ortakları, bir GmbH gibi, genel kurullarda veya yazılı olarak karar alabilirler. Genel kurul toplantıları, ana sözleşmede bunun için bir temel öngörüldüğü takdirde, Sanal Hissedarlar Toplantısı Kanunu (VirtGesG [Virtuelle Gesellschafterversammlungen-Gesetz]) uyarınca sanal olarak da gerçekleştirilebilir.

Oylamanın yazılı olarak yapılacak olması durumunda, tüm hissedarların temelde bu karar alma biçimine katılması gerekir. Her ortak böylelikle yazılı kararları engelleyebilir. Ancak, GmbH hukukunun aksine, esnek sermaye şirketinin ana sözleşmesi, yazılı oylama için tüm hissedarların rızasının gerekli olmadığını öngörebilir. Ayrıca, esnek sermaye şirketinin ana sözleşmesi, yazılı kararlarda yazılı form (=imza) yerine metin formunun yeterli olduğunu da belirtebilir. Bu, örneğin bir kararı dijital olarak imzalamayı veya e-posta yoluyla oy kullanmayı mümkün kılar (e-postanın sonunda göndereni tanımlaması gerekir).

Yazılı kararların alınmasına ilişkin resmi gereklilikler bazen GmbH'da uygulamada hatalara yol açmaktadır; bu hatalar genellikle hissedar grubu içinde veya birleşme ve satın alma işlemleri sırasında anlaşmazlıklar olması durumunda ortaya çıkar, ancak o zaman sorunlu hale gelebilir. Bu nedenle, ana sözleşme kapsamında esnek sermaye şirketlerinde yazılı kararlar alma alanı, GmbH hukukuna kıyasla önemli ölçüde ve her şeyden önce pratik olarak daha kolaydır.

Bir esnek sermaye şirketinin hissedarı birden fazla oy hakkına sahipse, oylarını tutarlı bir şekilde kullanmak zorunda değildir. Bu, tüm oylarıyla evet veya hayır oyu vermek veya çekimser kalmak zorunda olmadığı anlamına gelir, aynı zamanda örneğin bazı oylarını "evet" ve diğerlerini "hayır" olarak kullanabilir. Bu, örneğin, bir hissedarın şirket hissesinin bir kısmını bir mütevelli için yediemin olarak elinde tutması ve mütevellinin güvende tutulan hissesi için, bu hissedardan farklı bir oy verme davranışı içinde olması durumunda geçerlidir. Ancak, GmbH hukukunda tutarsız oy kullanmanın hangi koşullarda mümkün olduğu ve kabul edilebilir olduğu tartışmalıdır. Bu açıdan, esnek sermaye şirketi kanununun (FlexKapGG [Flexible Kapitalgesellschafts-Gesetz]) açık ifadesi memnuniyetle karşılanmalıdır.

5. Esnek Sermaye Şirketinin Limited Şirkete (GmbH) göre başlıca avantajları nelerdir?

Bir esnek sermaye şirketi, GmbH’ya kıyasla birçok avantaj sunar. Özellikle belirtilmesi gereken avantajlar şunlardır:

  • Bir ortağın asgari sermaye katkısının 1 EUR gibi düşük bir rakam olması (GmbH için 70 EUR olmasına kıyasla),
  • Ana sözleşmede yazılı kararların alınmasını daha kolay planlama olanağı,
  • Tutarsız oy kullanma imkânı,
  • Hisse devri için noter onayı gereksiniminin olmaması,
  • Şirket değerine dayalı hisse senetleri ihraç etme olasılığı, ve
  • Daha esnek sermaye önlemleri (şartlı sermaye artırımı, onaylanmış sermaye).

Bu avantajların bazıları, mevcut GmbH'lar için esnek sermaye şirketi yasal şeklinin ilginç olmasını sağlayabilir.

Bir dezavantaj, "orta ölçekli" esnek sermaye şirketleri için bir denetim kurulunun zaten kurulmuş olması gerektiği gerçeğidir. Ayrıca, her zaman olduğu gibi, yasal olarak "yeni bir ülkeye" girildiğinde, mahkeme kararlarıyla zaman içinde azalacak belirli bir derecede yasal belirsizlik vardır.

6. Mevcut bir GmbH bir esnek sermaye şirketine dönüştürülebilir mi?

Mevcut GmbH'lar, bir esnek sermaye şirketinin yasal biçimine dönüştürülebilir. Kanun bunun için nispeten basit bir prosedür öngörmektedir. Esasen, genel kurul tarafından bir karar alınması gerekir ve bu, genellikle kullanılan oyların dörtte üçünün çoğunluğu ile kabul edilebilir. Daha sonra, dönüşüm kararı şirket siciline kaydedilmelidir.

IV. Çek Cumhuriyeti

Ticaret hukuku düzenlemelerindeki son değişiklikler özellikle artan dijitalleşmeyle ilgili belirli süreçlerin hızlandırılması ve basitleştirilmesiyle ilgilidir. Geçtiğimiz yıl bir ticari şirketin seçilmiş bir organının görevini yerine getirmekten dışlanan kişileri içeren bir sicil oluşturulmuştu. Mahkemeler ve noterler bu sicile erişebilmektedir. Bu sicilin işleyişi pratikte hala oldukça güvenilmez olsa da, yakın gelecekte bu kişilerin ticaret siciline kaydedilmesi için belirli belgelerin sunulmasının gerekliliğini, özellikle adli sicil kaydı çıkartılması konusunda, ortadan kaldırabileceği düşünülmektedir.

V. Çin

29 Aralık 2023 tarihinde Çin Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi, ÇHC'nin bugüne kadarki en büyük şirketler hukuku reformunu kabul etmiştir. Kanunda yapılan ilgili değişiklikler resmi olarak 1 Temmuz 2024'te yürürlüğe girecek.

Limited şirketler ("LLC'ler") için en önemli yasal değişiklikler aşağıdaki alanlar için geçerli olacaktır:

  • Pay sahiplerinin sermaye katkısına ilişkin yükümlülüklerinin yoğunlaştırılması;
  • Hisse devri kurallarında yapılan değişiklikler;
  • Kurumsal yönetim alanındaki değişiklikler; ve
  • Yönetimin artan sorumluluğu.

Bu değişiklikler yabancı sermayeli şirketler ve bunların yönetimi için de geçerlidir.

Yasada yapılan çok kapsamlı değişikliklerin ayrıntıları ve bunun sonucunda yabancı sermayeli şirketler ve bunların yönetimi için harekete geçme ihtiyacı hakkında ayrı bir bülten dizisi yayınladık. Bu bültenlere aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz:

Auswirkungen des New Chinese Company Law - Teil I

Auswirkungen des New Chinese Company Law – Teil II

VI. Fransa

Fransız şirketler hukukundaki son önemli reform, 25 Temmuz 2023 tarihli ve 2023-657 sayılı Kararname ile getirilmiştir. Bu kararname ile getirilen değişiklikler özellikle kayıtlı ofisleri Fransa'da bulunan anonim şirketler (Société anonyme için S.A.), basitleştirilmiş anonim şirketler (Société par actions simplifiée için S.A.S.), komandit şirketler (Société en commandite par actions) ve limited şirketler (S.A.R.L. for Société à responsabilité limitée) ile ilgilidir. Kararnamenin amacı, sermaye için eşik değerler belirlemekti ve bunun üzerinde şirketler, yetersiz olduğunu belirledikten sonra yasal süre içinde özkaynaklarını geri yüklememişlerse sermayelerini azaltmaları gerekiyordu. Kararname, 9 Mart 2023 tarihli ve 2023-171 sayılı Kanun'un 14. maddesini takip ediyor ve amacı, Fransız hukukunu Avrupa Birliği Hukuku ile uyumlu hale getirmek için 14 Haziran 2017 tarihli (AB) 2017/1132 sayılı Direktifin şirketler hukukunun belirli yönlerine ilişkin uygulanmasına son vermekti. Bu nedenle kararname, şirketin bilanço toplamına bağlı olarak sermaye için eşik değerleri tanımlarken, özellikle Ticaret Kanunu'nun L. 223-42 ve L. 225-248 maddeleri uyarınca sermaye için eşik değer, mali yılın en son tamamlandığı bilanço toplamının %1'i olarak belirlenmiştir.

VII. İtalya

Kara para aklama ve terörün finansmanının önlenmesine ilişkin mevzuatın bir parçası olarak, 231/2007 (D.Lgs.) sayılı Kanun Hükmünde Kararname, İtalya'da sermaye şirketlerinin (ayrıca tröstlerin ve belirli derneklerin) arkasındaki intifa hakkı sahibini ifşa etme genel yükümlülüğünü getirmiştir.

Bununla birlikte, söz konusu yönetmelik, yalnızca 2022'nin sonunda 55/2022 sayılı Bakanlık Tüzüğü (DM) ile çıkarılan bir uygulama yönetmeliğinin ayrıntılarına atıfta bulunduğundan, özünde hüküm hiçbir zaman fiilen uygulanmamıştır. 11.12.2023 tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülen yönetmelik, çeşitli davalar nedeniyle daha da ertelenmiştir.

Hükümet eylemlerinden sorumlu olan Latium Bölge İdare Mahkemesi 09.04.2024 tarihli kararıyla davaları reddetti ve kuralları derhal yürürlüğe koydu.

1. Ayrıntılı kayıt yükümlülüğü

Yükümlülük kimler için geçerlidir?

İntifa hakkı sahibini ifşa etme yükümlülüğü aşağıdakiler için geçerlidir:

  • özel hukuk tüzel kişileri;
  • tröstler
  • “karşılaştırılabilir” yasal kurumlar

“İntifa hakkı sahibi” kimdir?

Bu, bir holding şirketi, tröst şirketi veya başka bir aracı kişi ("saman adam") aracılığıyla şirket hisselerinin en az %25'ini doğrudan veya dolaylı olarak elinde bulunduran gerçek kişiyi ifade eder.

Özellikle vekalete dayalı çözümler söz konusu olduğunda, (gerçek) intifa hakkı sahibinin aynı zamanda şirket hisselerini (yasal etkiye sahip) üçüncü bir tarafa devreden kişi olması sağlanmalıdır, bu sayede karar verme ve kar dağıtımına ilişkin kurallar dahili olarak geçerlidir ("Romanistik güvene dayalı çözüm" olarak adlandırılır).

Hissedar yapısı, yukarıda belirtilen kriterler ışığında net bir intifa hakkı sahibi ortaya koymuyorsa, şirket üzerinde kontrol sahibi olabilecek kişiye başvurulacaktır, örneğin;

  • hissedarlar toplantısında oy haklarının kontrolü;
  • hissedarlar toplantısında belirleyici bir etkiye sahip olabilmek için yeterli oy hakkı;
  • hissedarlar arasında belirleyici bir etkinin uygulanmasına izin veren anlaşmaların varlığı.

Kayıt zorunluluğu nedir?

Bu anlamda intifa hakkı sahibi olarak belirlenen herkes Ticaret Siciline bildirilmelidir; İtalyan olmayan kişiler için, bildirimin ayrıca bir İtalyan vergi numarası (codice fiscale) gerektirdiğine dikkat edilmelidir.

İletilen veriler yılda bir kez gözden geçirilmeli ve yeniden teyit edilmelidir, bu da yasal gerekliliklere uygun olarak yıllık mali tabloların ticaret siciline sunulmasıyla aynı zamanda yapılabilir.

2. Pratikteki etkiler

Bölge idare mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı bir geçiş süresi vermediği için, bu nedenle yükümlülük artık İtalyan şirketlerinin tüm hissedarları için derhal geçerli hale gelmiştir. Özellikle İtalyan iştirakleri olan yabancı şirketler söz konusu olduğunda (genellikle %100 kontrol edilir!), grubun hissedarları genellikle bu kurallara tabi olacaklarını unutmamalıdır; Avrupa'da sıklıkla olduğu gibi aile şirketleri oldukları için bu daha da geçerli bir durumdur.

VIII. Slovakya

Slovakya'da, 1 Mart 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yeni bir Ticari Şirketlerin ve Kooperatiflerin Dönüşümüne İlişkin Kanun (bundan böyle "Kanun" olarak anılacaktır) kabul edilmiştir. Bu kanun, şirketler hukukunun belirli yönlerine ilişkin 14 Haziran 2017 tarihli (AB) 2017/1132 sayılı Direktifi (Avrupa Parlamentosu ve Konseyi'nin 27 Kasım 2019 tarihli (AB) 2019/2121 sayılı Direktifi ile değiştirilen kodlanmış metin (bundan böyle "Direktif" olarak anılacaktır) uygulamaktadır.

Yeni Kanun yürürlüğe girene kadar, ticaret şirketlerinin dönüşümleri (yani birleşme, bölünme, yasal biçimin dönüştürülmesi ve uluslararası geçmişe sahip ilgili alternatifler) alanındaki yasal düzenleme Ticaret Kanunu'na dayandırılmıştır. Yeni Kanunun kabulü ile bu düzenlemeler Ticaret Kanunu'ndan çıkartılmıştır. Bu nedenle Kanun, tüzel kişilerin yasal halefleri olan çeşitli tasfiye biçimlerinin, yani devralma, birleşme, bölünme gibi tüm yasal ticari şirketleri ve kooperatifler için tek tip ve kapsamlı bir yasal düzenlemenin yanı sıra, sınır ötesi varyantları da dahil olmak üzere bölünmelerin, yasal biçimin dönüştürülmesinin kanuni düzenlemesini içerir.

Buna ek olarak, Kanun beraberinde daha fazla değişiklik getirmekte ve yeni kurumları devreye almaktadır. Örneğin, önceki devralma sözleşmelerinin yerini alan "dönüşüm projesini" devreye almaktadır. Kanuni olarak tanımlanmış durumlarda tüzel kişiliğin özel (müşterek) sorumluluğunu ortaya koymaktadır. Denetçinin zararlardan sorumluluğunu sorumluluk muafiyeti olasılığı ile tanımlamaktadır. Kanun, bir denetçinin bir dönüşüm projesinin denetimine ilişkin raporunun bağlayıcı ayrıntılarını belirlemektedir.

Bu nedenle, Kanun, belirli bir yasal yapının özelliklerini dikkate alan ve aynı zamanda hisse sahiplerinin, hissedarların ve alacaklıların ve çalışanların korunmasını güçlendiren kapsamlı bir sistem olarak ticaret şirketlerinin dönüşümü için bağımsız bir yasal düzenlemeyi temsil etmektedir.

IX. Türkiye

2023 ve 2024 yıllarında Türk şirketler hukukunda bazı önemli değişiklikler olmuştur. Bunlar, limited şirketlerde ve anonim şirketlerde en az sermaye tutarının artırılması, borsaya kote olmayan anonim şirketlerin bağımsız bir denetçi tarafından denetlenmesi gerekliliğindeki değişiklikler ve teknik iflas hesaplaması ile ilgilidir.

1. Limited şirketler ve anonim şirketler için öngörülen en az sermaye tutarının arttırılması

25.11.2023 tarihli Cumhurbaşkanı kararı ile limited şirket ve anonim şirketler için öngörülen en az sermaye tutarları 01.01.2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aşağıdaki şekilde artırılmıştır:

Limited şirketlerin en az 50.000 TL sermayeyle, anonim şirketlerin ise en az 250.000 TL sermayeyle kurulmuş olması gerekmektedir. Borsaya kote olmayan bir anonim şirketin ana sözleşmesinde kayıtlı sermaye öngörülüyorsa, bu anonim şirketin sermayesinin en az 500.000,00 TL olması gerekir. 01.01.2024 tarihinden önce kurulmuş ve yeni asgari sermaye şartlarını sağlamayan limited şirketler ve anonim şirketler, mevcut sermayelerini yeni düzenlemeye uyarlamak zorunda değildir.

2. Borsaya kote olmayan anonim şirketlerin bağımsız bir denetçi tarafından denetlenmesi gerekliliği

05.04.2024 tarihli Cumhurbaşkanı kararı ile Sermaye Piyasası Kurulu denetimine tabi olmayan borsada işlem görmeyen anonim ortaklıkların, birbirini takip eden iki hesap yılında aşağıda sayılan şartlardan en az ikisini taşımaları halinde bağımsız denetçi tarafından denetlenmesi gerekmektedir:

(a) Aktif toplamı 150 milyon TL;

(b) Yıllık net satış hasılatı 300 milyon TL;

(c) Çalışan sayısı 150 kişi.

Bu yeni düzenleme 01.01.2024 tarihinde başlayan mali yıl ve takip eden mali yıllar için geçerlidir.

3. Teknik iflasın hesaplanması

Türk Ticaret Kanunu'nun 376. maddesine göre, anonim şirket veya limited şirket, şirketin son yıllık bilançosunda yer alan toplam sermayenin ve kanuni yedek akçelerin üçte ikisinin karşılanmaması halinde teknik olarak iflas etmiş sayılır.

31.10.2023 tarihinde yürürlüğe giren Türk Ticaret Kanunu'nun 376. Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ'de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ) ile teknik iflas hesaplamasına ilişkin değişiklikler yapılmıştır.

Buna göre, 1 Ocak 2025 tarihine kadar yapılacak hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para yükümlülükleri ile 2020 ve 2021 yıllarında tahakkuk eden kiralamalardan kaynaklanan giderler, amortisman ve personel giderleri toplamının yarısının dikkate alınmamasına izin verilmiştir.



Autor: Florian Bünger
Autor: Marcel Brinkmann
Autor: Dr. Axel Berninger
Autor: Dr. Manuela Hörstmann-Jungemann
Autor: Bernhard Gonaus
Autor: Senem Kathrin Güçlüer