Bankacılık ve Finans Hukuku

Uluslararası finans piyasaları hâlen ilgi odağında olmaya devam etmektedir. Piyasada faaliyet gösteren aktörler açısından, bankacılık ve finans hukuku alanındaki hukuki sorulara hızlı ve doğru yanıt verebilmek giderek daha önemli hâle gelmektedir. Bunun başlıca nedeni, güncel gelişmelere ve artan zorluklara uyum sağlamak amacıyla sürekli değişen ve yenilenen düzenlemelerdir. Ayrıca, finansal yapılar da teknolojik yenilikler ve düzenleyici değişikliklere uyum sağlamak üzere dinamik bir şekilde evrilmektedir.

GEMS SCHINDHELM, bankacılık ve finans hukuku alanında kapsamlı bir deneyime sahiptir ve bu sayede yeni ve karmaşık hukuki meseleler etkin bir şekilde çözüme kavuşturulabilmektedir. Piyasadaki aktörlerle yakın iş birliği içerisinde çalışarak, sizi ilk aşamadan projenin tamamlanmasına kadar – çoğu zaman birden fazla yıl süren süreçlerde – destekliyoruz. Size proje planlamasından, yenilikçi finansman modellerinin geliştirilmesine ve ilgili sözleşmelerin müzakere edilip hazırlanmasına kadar her aşamada eşlik ediyoruz.

Ayrıca danışmanlık sürecinin her aşamasında diğer uzmanlık alanlarımızdaki ekiplerle sürekli iletişim hâlindeyiz. Özellikle vergi hukuku ve şirketler hukuku alanındaki meslektaşlarımızla yakın iş birliği içinde çalışıyoruz. Sınır ötesi projelerde ise, yurt içi ve yurt dışındaki 26 ofisimizde görev yapan uzmanlarla birlikte hareket ederek, size tek elden, ihtiyaçlarınıza özel çözümler sunuyoruz.

Bankacılık ve Finans Hukukunda Danışmanlık İhtiyacı

Şirketler, hem hukuki ve düzenleyici yükümlülüklere uyum sağlamak hem de ekonomik hedeflerine ulaşmak gibi çift yönlü bir zorlukla karşı karşıyadır. Bankacılık hukuku ise özellikle karmaşık bir alan olup, tek bir kanunla düzenlenmemektedir; bunun yerine ticaret hukuku, medeni hukuk, vergi hukuku ve özellikle Avrupa Birliği mevzuatı başta olmak üzere birçok farklı düzenleme tarafından şekillendirilmektedir.

Bu nedenle şirketlerin, bankacılık ve finans hukuku alanında sürekli bir avukat desteği alması büyük önem taşır. Hukuki danışmanlık gerektiren başlıca durumlar şunlardır:

  • Finansman ve işlemlerin yapılandırılması: Ekonomik, vergisel ve denetimsel (regülatif) hususların dikkate alınması – örneğin gayrimenkul finansmanı, proje finansmanı ve her türlü yeniden yapılanma süreçlerinde.

  • Finansmanların yeniden yapılandırılması: Yeni ekonomik koşullara uyum sağlanması amacıyla mevcut finansal yapıların revize edilmesi.

  • Finansman kaynaklı uyuşmazlıklar: Yargı mercileri ve tahkim mahkemeleri nezdinde temsil.

  • Uluslararası işlemler: Farklı hukuk sistemleri ve düzenlemelerin dikkate alınarak sürecin yürütülmesi.

  • Düzenleyici uyum (regulatory compliance): Ulusal ve uluslararası finansal düzenlemelere, özellikle kara para aklamayla mücadele (AML) hükümlerine uyumun sağlanması.

Bankacılık ve Finans Hukukundaki Uzmanlığımız

GEMS SCHINDHELM’in yüksek uzmanlık düzeyine sahip ekibi, banka ve finansman alanının karmaşıklığını sizin için sadeleştirerek, uygulanabilir ve pratik çözümler sunmayı hedeflemektedir. Büyük ve orta ölçekli şirketlere, uluslararası holdinglere, kamu kurumlarına, ulusal ve uluslararası bankalara ve fonlara banka ve finans hukuku kapsamındaki tüm konularda danışmanlık hizmeti veriyoruz. Bu süreçte çeşitli uzmanlık alanlarında faaliyet gösteriyor ve her bir müvekkilimizin özel ihtiyaçlarına uygun, kişiye özel çözümler sunuyoruz.

Üç Güçlü Neden – Bizi Diğerlerinden Ayıran Özellikler:

  • Sizin karşılaştığınız zorluklar, bizim günlük işimizin bir parçasıdır. Banka ve finans hukuku alanındaki avukatlarımız, stratejik ve operasyonel hedeflerinizi başarıyla hayata geçirebilmeniz için gereken tüm yetkinlikleri tek çatı altında toplar.

  • İşinizi anlamak istiyoruz. Sizi yakından tanımak için tüm çabamızı gösteriyoruz. Amacımız, uzun vadeli bir iş ortaklığı kurmak ve yönetim ekibinizle yan yana, yakın bir iş birliği içinde çalışmaktır.

  • Yerelde köklü, ulusal ve uluslararası düzeyde güçlü bir ağa sahibiz. Ofislerimizde, bulundukları bölgenin hukuki ve ekonomik dinamiklerine hâkim, kültürel bağlamı bilen avukatlar görev yapmaktadır. Bir ekip olarak, ister ulusal ister uluslararası düzeyde olsun, sizi ileriye taşıyacak çözümleri birlikte geliştiriyoruz.

Bankacılık ve Finans Hukukundaki Uzmanlık Alanlarımız

Ekibimizle birlikte sizi yüksek düzeyde uzmanlık gerektiren bankacılık ve finans hukuku alanında güvenle yönlendiriyoruz. Uzmanlık alanlarımız arasında şunlar yer almaktadır:

Şirket alım finansmanı

Bir şirketin alıcısı tarafından gerçekleştirilen satın alma işleminin finansmanını ifade eder. Bu finansman, öz kaynaklar (iç finansman) veya dış kaynaklardan sağlanan borçlanma (dış finansman) yoluyla gerçekleştirilebilir.

Yatırım finansmanı

Şirketlerin makine, gayrimenkul veya teknik tesis gibi varlıkları edinmesi, geliştirmesi ya da genişletmesi amacıyla sermaye temin edilmesini ifade eder.

Banka, sigorta, sermaye piyasası ve finansal denetim hukuku

Denetim hukuku alanında kapsamlı deneyime sahibiz ve size tüm düzenleyici sorular ile uyum (compliance) konularında danışmanlık sunuyoruz.

Türev araçlar ve yapılandırılmış finansman

Türev ürünler ile yapılandırılmış finansman çözümleri, şirketlerin finansal risklerini yönetmelerine ve yatırım hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olur.

Due Diligence (Durum Tespiti)

Bir işlem öncesinde, hedef şirketin kapsamlı ve hukuki açıdan da detaylı bir şekilde incelenmesi gerekir. Bu, şirketler hukukundaki özen yükümlülüğüne uygun hareket edilmesini sağlar. Due diligence süreci, risk analizine hizmet ederken aynı zamanda işlem yapısının oluşturulmasına veya ihtiyaçlara göre uyarlanmasına olanak tanır.

​​​​​​​Faktoring

Şirketler, alacaklarını faktoring şirketlerine devrederek kısa vadede likiditelerini artırabilirler.

Kara para aklamanın önlenmesi

Suç gelirlerinden elde edilen malvarlıklarının finansal sisteme sokulmasının önüne geçilmesi için önleyici tedbirler alınmalıdır. Bu alanda özellikle Avrupa Birliği düzenlemelerine uyum sağlanması büyük önem taşır.

Açık ve kapalı yatırım fonları

Bu tür varlık yönetimi araçları, sermayenin yönetilmesi ve artırılması amacıyla kullanılır. Açık fonlar, yatırımcılara farklı projelere esnek şekilde yatırım yapma ve paylarını kolayca nakde çevirme imkânı sunarken; kapalı fonlar sınırlı sayıda projeye odaklanır ve genellikle daha uzun vadeli, fakat potansiyel olarak daha yüksek getiri sağlayan yatırımlar sunar.

Gayrimenkul finansmanı

Bir gayrimenkulün satın alınması, inşa edilmesi veya yenilenmesi, gelecekteki piyasa koşullarını da göz önünde bulunduran dikkatli bir planlama gerektirir.

Sermaye piyasası mevzuatına uyum (compliance)

Her türlü sermaye piyasası işlemi ve bu işlemlerle bağlantılı faaliyetler sırasında; piyasa şeffaflığının sağlanması, içerden öğrenenlerin ticaretinin (insider trading) önlenmesi ve finansal raporlama yükümlülüklerinin yerine getirilmesi amacıyla yasal düzenlemelere tam uyum sağlanmalıdır.

Sermaye piyasası işlemleri ve halka arzlar (IPO)

Halka arz, bir şirketin hisse senetlerinin borsada işlem görmeye başlamasını ifade eder ve bu süreçte şirketin kapsamlı şekilde analiz edilmesi, değerlemesinin yapılması ve uygun hisse fiyatının belirlenmesi gerekir. Doğru şekilde yürütülen bir halka arz süreci, şirketlere geniş bir yatırımcı kitlesine ulaşma ve ek finansal kaynaklara erişim imkânı sunar.

Grup içi finansman / Nakit havuzu yönetimi (Cash Pooling)

Cash pooling, farklı ödeme hesaplarının merkezi bir yapıda birleştirilerek likidite yönetiminin optimize edilmesini sağlar. Bu sayede grup şirketleri, bankalar nezdinde daha avantajlı koşullar elde edebilir ve finansman maliyetlerini düşürebilir. Ancak bu süreçte, yasa dışı sermaye iadesi yasağının ihlal edilmemesine özellikle dikkat edilmelidir.

Leasing modelleri (sale and lease back ve lease and lease back dâhil)

Finansal kiralamanın bu özel türüyle şirketler, varlıklarını satarak satış bedelini nakde çevirebilir ve aynı varlığı leasing şirketinden kiralayarak kullanmaya devam edebilir. Doğru şekilde uygulandığında, bu yöntem şirketlere hem likidite sağlar hem de sabit varlıklarını operasyonel olarak kullanmaya devam etme imkânı sunar.

PPP/PFI projeleri

Kamu-Özel Ortaklığı (PPP) ve Özel Finansman Girişimi (PFI) projeleri, kamu hizmetlerinin özel sektör tarafından finanse edilmesine olanak tanır. Bu modeller, altyapı projelerinde kamu sektörünün ihtiyaçları ile özel sektörün kaynaklarını birleştirerek verimli ve maliyet etkin çözümler sunar.

Private Equity

Halka açık olmayan yollarla sağlanan özel sermaye yatırımlarıdır. Bu tür yatırımlar, yatırımcılara yüksek getiri fırsatları sunarken aynı zamanda yüksek riskler de barındırır. Bu nedenle, süreç boyunca detaylı hukuki danışmanlık alınması büyük önem taşır.

Girişim sermayesi (Venture Capital)

Özel sermayenin bir alt türü olan bu yatırım modeli, genellikle yenilikçi ve büyüme potansiyeli yüksek genç şirketlere (çoğunlukla başlangıç aşamasındaki start-up’lara) sermaye sağlanmasını ifade eder. Yüksek risk içeren bu yatırım türü, dikkatli bir stratejik planlama ve hukuki danışmanlık gerektirir.

Özel plasmanlar

Bu yöntemle, varlıklar halka arz edilmeksizin belirli bir yatırımcı grubuna satılır. Bu tür sermaye temini, taraflar arasında yüksek düzeyde güven gerektirir ve genellikle kapalı devre finansman modellerinde tercih edilir.

Proje finansmanı

Proje finansmanının yapılandırılması, projeye özgü risklerin dikkatle analiz edilmesini ve ayrıntılı finansman planlarının hazırlanmasını gerektirir. Bu sayede şirketler, projeleri için gerekli sermayeyi banka ve yatırımcılardan temin edebilirler.

Finansal alandaki uyuşmazlıklara ilişkin hukuk davaları ve tahkim süreçleri

Şirketlerin, gerek mahkeme nezdinde gerekse alternatif uyuşmazlık çözüm yolları kapsamında yürütülecek süreçler için hukuki olarak hazırlıklı olmaları gerekir.

Devralma hukuku

Bir şirketin başka bir şirket üzerinde kontrol sağlaması sürecinde, düzenli, şeffaf ve yasal mevzuata uygun bir işlemin yürütülmesi zorunludur.

Şirketler için sözleşme hazırlanması

Şirketler ile diğer taraflar arasında yapılacak sözleşmelerin, hukuki riskleri en aza indirecek şekilde dikkatle düzenlenmesi ve tarafların hak ve yükümlülüklerinin açıkça tanımlanması gerekir.