Alman Tedarik Zinciri Durum Tespit Yasası ("Alman Tedarik Zinciri Yasası")

İçindekiler

- Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası nedir?

- Hangi şirketler Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasasına uymakla yükümlüdür?

- Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası kapsamındaki yasaklı faaliyetler nelerdir?

- Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası kapsamında şirketlerin yükümlülükleri nelerdir?

- Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasasına uymamanın cezası nedir?

- Sonuç

Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası Nedir?

Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası şirketlere, çevreye ve insan haklarına saygılı bir şekilde işlerini yürütmeleri konusunda yükümlülükler yüklemektedir. Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası’nın en önemli özelliği, şirketlerin yalnızca kendi iş sahalarındaki potansiyel ihlallere ilişkin değil, aynı zamanda tedarikçilerinde yaşanabilecek ihlallere ilişkin de sorumlu olmasıdır.

Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası kapsamında şirketler, iş sahalarındaki ve tedarik zincirlerindeki potansiyel insan hakları ve çevresel riskleri tespit etmek, önleyici ve düzeltici tedbirler almak, şikayet mekanizması kurmak ve bulguları düzenli olarak raporlamakla yükümlüdürler. Şirketler, bir ihlali önleyemeseler bile, riskleri azaltmak için aktif çaba sarfetmelidir.

Alman hükümeti, Birleşmiş Milletler İş Dünyası ve İnsan Hakları Rehber İlkeleri (United Nations Guiding Principles On Business And Human Rights)'nin yayınlanmasının ardından İş Dünyası ve İnsan Hakları Ulusal Eylem Planı (National Action Plan for Business and Human Rights) yayınlamıştır. Bazı şirketler, bu bağlamda, Ulusal Eylem Planı uyarınca gönüllü önlemler almışlardır. Ancak bu gönüllü önlemler, BM Rehberinin hedeflerine ulaşmada yeterli olmadığı için Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası yürürlüğe girmiştir.

Hangi şirketler Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasasına uymakla yükümlüdür?

1 Ocak 2023 tarihinden itibaren idari veya yasal merkezi Almanya'da bulunan ve en az 3.000 çalışanı olan şirketler ile Almanya'da bir şubesi bulunan ve bu şubede en az 3.000 çalışan istihdam eden şirketler, Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası’na uymakla yükümlüdürler.

1 Ocak 2024'ten sonra ise, idari veya yasal merkezi Almanya'da bulunan ve en az 1.000 çalışanı olan şirketler ile Almanya'da bir şubesi bulunan ve bu şubede en az 1.000 çalışan istihdam eden şirketler Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası’na uymakla yükümlü olacaktır. Hukuki türüne bakılmaksızın, çalışan sayısı şartını yerine getiren tüm şirketlerin Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası kapsamında olduğu unutulmamalıdır.

Ancak, Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası, yalnızca yerel değil uluslararası sonuçlar doğuracaktır. Zira yukarıda da belirtildiği üzere, Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası kapsamındaki şirketler sadece kendi işyerlerindeki değil, tüm doğrudan tedarikçilerinde gerçekleşebilecek insan hakları ve çevre ihlallerine ilişkin sorumludur. Dolayısıyla, Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası kapsamındaki Alman şirketlerin Türk tedarikçileri de durum tespiti ve raporlama yükümlülüklerine tabi olabilirler.

Görüldüğü üzere, Alman Tedarik Zinciri Durum Tespit Yasası, insan hakları ve çevre konularına ilişkin artan kurumsal hassasiyetin bir sonucu olup, Fransa ve Birleşik Krallık'ta da benzer düzenlemelerin yürürlüğe girmiş olması, bu eğilimin uzun vadede işletmeleri etkilemeye devam edeceğini göstermektedir. Bu gelişme göz önüne alındığında, şirketlerin etik ve sürdürülebilir iş uygulamalarına öncelik vermeleri gerektiği aşikardır.

Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası kapsamında yasaklanan faaliyetler nelerdir?

Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası şirketlere, çevreye ve insan haklarına saygılı bir şekilde işlerini yürütmeleri konusunda yükümlülükler getirmektedir. Bu yükümlülükler uyarınca şirketler zorla çalıştırma yasağına saygı göstermeli ve çocuk işçi istihdam etmemelidir. Ayrıca çalışanların örgütlenme özgürlüğü engellenmemeli ve eşit ücret ile iş sağlığı hakları ihlal edilmemelidir. Bunların yanında, Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası, kalıcı organik kirleticilerin üretimi ve/veya kullanımını, atıkların yasadışı boşaltılmasını ve temel doğal kaynakların tahrip edilmesini yasaklamaktadır. Bu yasadışı faaliyetler şirketler tarafından risk değerlendirmelerinde dikkate alınmalı ve gerekli önlemler alınmalıdır.

Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası kapsamında şirketlerin yükümlülükleri nelerdir?

Şirketlerin, Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası kapsamındaki yükümlülükleri arasında risk yönetim sistemi kurmak, risklere ilişkin rapor hazırlamak ve bu analiz raporları doğrultusunda önleyici tedbirler almak sayılabilir. Bunların yanında, şirketler, Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası’yla uyum sürecini yönetecek ve denetleyecek sorumlu kişi veya kişiler belirlemeli ve şirket içi ihbar mekanizması kurmalılardır. Ayrıca, şirketler, dolaylı tedarikçilerinde gerçekleşen herhangi bir ihlale ilişkin doğrulanmış veya doğrulanabilir bilgiye sahip olmaları halinde, olay özelinde bir risk analizi yapmalılardır. Bütün bunların yanında, Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası’na uyum sağlamanın dinamik bir süreç olduğu unutulmamalıdır.

Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası'na uymamanın cezası nedir?

İhlalin niteliğine ve ciddiyetine bağlı olarak, Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası’na uymamanın cezası 8 milyon Euro'ya kadar çıkabilir. Yıllık cirosu 400 milyon Euro'nun üzerinde olan şirketlerin cezası, yıllık cirolarının %2'sine kadar çıkabilir. Bunların yanında, şirketler üç yıla kadar kamu ihalelerine katılmaktan men edilebilirler.

Sonuç

Alman Tedarik Zinciri Durum Tespiti Yasası, etik ve sürdürülebilir iş uygulamalarının teşvik edilmesi için atılmış önemli bir adımdır. Aynı zamanda, yasayla uyumlu bir şekilde iş faaliyetlerinde bulunmak, hüküm altına alınan ağır para cezaları göz önünde bulundurulduğunda, şirketler için elzemdir.

 



Autor: Senem Kathrin Güçlüer